İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mesleklerin Geleceği – Bankacılık

Kapitalizm’in aort damarı olan bankacılık ve finans sektörü dünden bugüne ekonomilerin gelişmesinde belki de en kilit rolü oynayan sektörlerden birisi. Bankacılık sektöründeki gelişmeler ile beraber dünya, tarihinde hiç olmadığı kadar refah dolu bir dönemin içerisinde. Ancak refah düzeyimizi her ne kadar borçlandırma sistemleri üzerine kursak da, teknoloji olmadan bu sistemleri takip etmek mümkün olmazdı. Elbette bu sektördeki cesur adımların dünyayı çok daha ileri taşıyacağı düşünülse de atılacak adımlar ile birlikte çalışanların da yerini yavaş yavaş yapay zeka bırakabilir.

Bir kar topu olarak başlayıp çığa dönüşen dijitalleşme, tüm dünyada birçok meslek grubu için tehlikeli olsa da bankacılık sektörü için de gelecekte istihdam kaybı yaratacağı kaçılınmaz.Mobil bankacılık gibi yöntemlerle artık şube kullanımı azalmakla kalmadı, ödemeler ve kredi gibi zahmetli işlemler artık bir telefon kadar uzağımıza geldi. Bunun sonucu olarak sektörde son 5 yılda 12 bin kişilik bir istihdam kaybı yaşandı. Toplam çalışan sayısının yaklaşık 190 bin olduğu düşünülürse bu rakam sektördeki çalışanlar için endişe verici. Dijitalleşme sürecinde emeklediğimiz düşünülürse bu rakamların ayağa kalktığımız günlerde daha da artması sürpriz olmayabilir.

Ancak dijitalleşme bankacılıkta insan faktörünü alacak ilk sistem değil. Bankacılığın yaygınlaştığı ilk zamanlarda para çekme makineleri icat edilmemişti. Bu süre zarfında neredeyse her mahallede banka bulunmaktaydı. Bu makineler zamanla mahalle bankalarının yerini aldı ve nakit ihtiyacını birkaç kişilik şubelerden, birkaç rakam girdiğiniz makinelere dönüştürdü.

-Açık Bankacılığa Hoşgeldiniz

Eskiden kredi veya faturalar için banka yolunu tutmanız ve dakikalarca sıra beklemeniz gerekirken şimdi mobil uygulamalar sayesinde bu işlemler için 5 dakika ayırmanız yeterli oluyor. Mobil uygulamaların şu haliyle dahi şubelerin işlerini oldukça azalttığı aşikar. Ancak ufuktaki bir başka yenilik ise artık açık bankacılık modelleri için çalışmalara başlaması. Bu model en basit tabiri ile bankaların kendisine ait verileri açık bir hale getirerek ortak platformlar içerisinde hareket etmesini sağlıyor.

Çin’de ilk örneklerini gördüğümüz bu sistem ile ödemelerinizi yüz tanıma sistemi veya karekod ile yaparken hesaplarınız ortak sistem tarafından görünebiliyor ve açık bankacılık olarak adlandırılan bu sistem içerisinde işlemlerini gerçekleştirebiliyorsunuz. Bankalar verilerini çeşitli uygulamalar ile paylaşarak işlemlerinizi banka mobil uygulamasına bile girmeden halledebiliyorsunuz. Ancak Çin öncülüğünde başlayan bu sistemin dünya ile entegrasyonu her kesimi sevindirmeyebilir.

Dünya, yeni teknolojileri seviyor, alıştıktan sonra dönüşümleri çok hızlı sağlıyor. Bu sebeple bu teknolojilerin yaygınlaşması sonrası kullanıcı sayısının artacağından hiç şüphe yok. Özellikle Z kuşağı gibi sabır kavramı ile arası iyi olmayan bir nesli banka veya bankamatik sıralarında ya da telefonda bekletmek onlar için hiç de hoş olmayabilir. Bu nedenle çağın en önemli enstrümanı olan hızı, kim daha önce yakalarsa bayrak yarışında bir adım önde olacağa benziyor.

Paranın Yeni Formu

Bankacılık sektöründe insan etkisinin azalmasının belki de temel sebebi artık somut bir nesle olan paranın ortadan kalması olabilir. Geçmiş dönemlerde para somut ve saklanma ihtiyacı olan bir nesneydi ve bunun için size fiziksel bir ortam sunulması gerekliydi. Ancak günümüzde böyle bir ihtiyaç yok. Çünkü para hepimizin cep telefonlarında yada kredi kartlarında bulunuyor. Artık kimse tüm maaşını bankadan çekip gerekli yatırımlarını yapmıyor. Aksine cüzdanda para sadece acil durumlar için bulunduruluyor. İnternet üzerinden yürütülen her türlü sirkülasyon banka binalarına ihtiyacı azaltıp, internet uygulamalarına olan hız ve güvenlik ihtiyacını arttırıyor.Para artık dijital bir ürün olunca, banka da dijital oluyor ve fiziki olarak bir banka ihtiyacı hissedilmiyor.

2006 yılında dünyadaki toplam para miktarı yaklaşık 473 trilyon dolarken madeni vara ve banknotların değeri 47 trilyon dolardan azdır. Yani aslında dünyadaki paranın sadece %10 luk bir kısmı fiziksel olarak mevcut(Homosapiens). Böyle bakıldığında bizler aslında parayı değil, sadece ekonomik bir veriyi takas etmiş oluruz.

Paranın Yeniden Çeşitlenmesi

Para var olduğu günden 21. yüzyıla kadar devletler tarafından çeşitlendirilen bir değişim aracıydı. Devletlerin bastırdığı para, aslında bir otorite göstergesiydi. Hatta hükümdar değiştiğinde paranın üzerindeki şekillerin de değişmesiydi. Bugün bile hükumetler belli bir süre iktidarda kaldıktan sonra para üzerinde değişiklikler yaparak otoritelerini göstermeye çalışırlar. Ancak paranın alt kırılımında eskiden sadece devletler yer alırken şimdilerde şirketlerinde bu yola girdiğini görmekteyiz.

Facebook yakın zamanda kendi para birimi olan Libra ‘yı tanıttı. Amazon ve Apple nin de konu ile ilgili çalıştığı biliniyor. Artık şirket paralarının da tıpkı döviz kurları gibi çeşitleneceği ve bankalardan çıkıp hangi kuruma ait ise o kurumun para birimi olarak hayata devam edeceği tahmin ediliyor. Ancak bu firmalar sadece kendi para birimleri için değil yeni ödeme sistemleri için de kolları sıvamış durumda.  Kendi mali ödeme yöntemleri ile yakın bir gelecekte finans kuruluşlarını oluşturmaları kaçınılmaz. Bu durumda zaten dijitalleşmek zorunda olan bankaların, teknoloji şirketleri gibi kurumlar karşısında yarışta kalması çok sancılı olacağa benziyor.

-Kısa Bir Trend

Para birimi olarak bir başka tehdit ise Bitcoin. İlk olarak 2009 yılında ortaya çıkan ve 2016 yılının son günlerinde en yüksek değerine ulaşarak dünyanın gündemine oturan merkezi otoriteden bağımsız bir yatırım aracı olarak hayatımıza girdi. Ancak anarşik bir oluşum olması onun bir saman alevi gibi parlamasında ve sönmesinde en büyük neden oldu. İnsanın doğası gereği her zaman bir merkezi otorite arayan, tek tanrılı dinlere ait kitaplar yokken dahi bir tanrı inancı bulan ve buna inanan bir varlık olarak, bilgi çağında kim tarafından ortaya atıldığı, kimler tarafından değerlendiği belli olmayan böyle bir değişim aracını elbette ki güvensiz buldu. Gelecekte Bitcoin’nin merkez bankaları tarafından tanınması belki bu değişim aracını tekrar cazip kılabilir. Ancak Bitcoin, dünya üzerinde köklü bir değişim yaratamasa dahi, ortaya koyduğu fikir ve izlediği yol gelecekte farklı değişim araçları için iyi bir ders olabilir.

-Paranızın Hangi Güvenli Kasada ?

Ancak bütün bu teknoloji gelişmeler içerisinde en büyük sorun şüphesiz ki güvenlik. İnsanlık teknolojiyi her zaman en iyi ihtimaller üzerinden tasarlasa da ilerde yaşanacak küresel ve organize siber saldırı riski her zaman mevcut. Verilerimiz güvenli kasalarda saklansa da bu verilere erişim kesinlikle şubelere yapılan soygunlardan çok daha zarar verici olacaktır.

Her şey planladığı gibi olduğu taktirde banka kavramı koca bir kasaya sahip yüzlerce çalışanın bulunduğu şubelerden cep telefonlarına girecektir. Paranın değişmesi sistemleri, sistemlerin değişmesi ise çalışma şartlarının değişeceğini gösteriyor. Savaşların bile ekonomik göstergelere bağlı olarak gerçekleştiği düşünülürse, bu göstergeleri belirleyecek olan bankacılık sistemleri ilerleyişi her geçen gün daha önemli olacaktır.

Her ne kadar tüm planlar dijitalleşme ve teknoloji üzerine kurulmuş olursa olsun iyi havada fırtınayı hesaba katmamak insanlığın temel sorunudur. Bu sebeple küresel bir siber saldırı belki bu tüm dijitalleşmenin sonunu getirebilir ve insanların tekrar analog sistemlere döndürebilir.

Paylaş
Show Buttons
Hide Buttons